Kitabın Adı: Skandallar Evi
Yazarı: Nelson Demille
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa sayısı: 751
Fiyatı: 29 TL
İndirimli Fiyatı: D&R
Yine bir kitap blogu arkadaşımda gördüm kitabı. Google'da ve reader'da müthiş aramalar yapmama rağmen yine de blog adını bulamadım :( Bunun bir yolu olmalı diye düşünüyorum !!
Kitap çok kalın, hamile bir bayan için okuması zor oluyor :)) İş yerinde en uygun pozisyon, koltuğa yaslanarak kitabı da masada dik pozisyonda tutarak oluyor. Evde seçenek çok :) ama ben şunu tercih ediyorum. Koltukta ayakları uzatarak ve kucağıma bir minder koyarak kitabı da bu mindere dayandırarak okuma :)) Çok anlaşılır oldu biliyorum, bu da benim yeteneğim işte..
Kitap hakkında bahsetmem gerekir mi :) ! 230. sayfasına geldiğimde hikaye beni hala içine almamıştı, çok bir merak uyandırmıyor. Hiçbir karakterine kendimi yakın hissedemedim. Zaten karakterler arasındaki ilişki de oldukça karmaşık, kim kiminle ne yapmış belli değil. Aslında belli ama bunu idrak etmekte zorlanabiliyorsunuz. Sıkıcı değil ama çok merak da uyandırmıyor.. Bu kadar sayfayı 1 haftada ancak bitirebilmişim. Kitabın 460. sayfasına geldiğim zaman konuda hala dişe dokunur bir ilerleme olmamıştı. Fakat aynı şeyleri okuduğunuz için olayları iyice pekiştirmiş oluyorsunuz. Bir aksiyon, bir şaşırtma bekliyorum ama yok :). Sonunda 700. sayfada hikaye canlandı. Müthiş üçlümüz biraraya geldi. Genel olarak kitabı önerir miyim kararsız kaldım, ama harika bir konu diye nitelendiremem. Olaylar Susan ve John etrafında ve aileleri ile olan ilişkiler etrafında dönüp duruyor. Ara sıra sahneye Elizabeth, Anthony, çocukları, anne ve babaları ile FBI ajanı giriyor. Kitabı bitirmem 15 günümü almış, bu kadar kalın olunca :( Altını çizebildiğim tek paragrafı da ekliyorum.. (s.198)
"Bütün konuştuklarımızı, birbirimize söylediğimiz ya da söylemediğimiz sözlerin nasıl kolayca değiştirilebileceğini düşündüm. Hissettiğimizle söylediğimiz birbirini tutmuyordu, çünkü öyle yetiştiriliyorduk. Düşlerimiz ve fantezilerimiz oluyordu ama onları nadiren hayata geçiriyorduk. Galiba hepimiz umutlu olmaktan çok fedakardık; çocuklara, eşe, işe, topluma karşı. Ve sanırım böylesi, medenileşmiş bir toplum yaratmak açısından daha iyiydi. Yani herkes Susan Sutter gibi davransa hepimiz eşlerimizi veya aşıklarımızı veya ikisini birden vurur ya da aşkı, mutluluğu ve sorumluluk içermeyen bir hayatı aramak için yoldan çıkardık."
Arka Kapak:
Wall Street'in ünlü avukatlarından John Sutter'in, sosyetik güzel Susan Stanhope Sutter'le uzun yıllar süren mutlu bir evliliği vardır. Günün birinde mafya babası Frank Bellarosa'nın yan komşuları olarak hayatlarına girmesiyle bu mutlu evlilik bir kâbusa dönüşür. Çünkü Susan, Frank'e âşık olmuştur. Bilinmeyen bir nedenle bu aşk, Susan'ın Frank'i öldürmesiyle son bulur. Yaşanan tüm bu olumsuzluklar yüzünden John Sutter, Amerika'yı terk eder. Uzun yıllar Londra'da yaşadıktan sonra ailenin emektarının cenaze törenine katılmak üzere Altın Sahili'ne geri döner ve geçmiş tüm çıplaklığıyla önüne dikilir.
John, kapandığı sandığı yaraların, gömdüğünü düşündüğü tüm duyguların yeniden alevlenişine tanık olurken kendisini bekleyen meçhul geleceğe doğru ilerlemektedir.
Aşk, ihtiras, intikam ve pişmanlık öğeleriyle örülmüş olan Skandallar Evi'nde DeMille, Amerika'nın sosyal düzenini ironik bir dille eleştiriyor.
John, kapandığı sandığı yaraların, gömdüğünü düşündüğü tüm duyguların yeniden alevlenişine tanık olurken kendisini bekleyen meçhul geleceğe doğru ilerlemektedir.
Aşk, ihtiras, intikam ve pişmanlık öğeleriyle örülmüş olan Skandallar Evi'nde DeMille, Amerika'nın sosyal düzenini ironik bir dille eleştiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder