Sayfalar

29 Nisan 2014 Salı

Çırak


Kitabın Yazarı: Tess Gerritsen

Yayınevi: Martı Yayınları

Sayfa sayısı: 392

Nereden kaça aldım?: İdefix

Tarihçiden sonra yazıları büyük ve daha ince bir kitap okumak tuhaf geldi. Kolay okunan ve heyecanın hiç bitmediği bir gerilim romanıydı. Ciltli seçeneğinin olması çok güzel benim tercihim de ciltliden yana oldu. Cerrah serisinin 2. kitabı, ben Cerrah'ı okumamıştım ancak o kitapta neler olduğunu bu kitabı okurken anlamanız zor olmuyor. Kitabın son cümlesinden serinin bitmediğini cinayetlerin ya da olayların bir şekilde devam edeceğini anlıyorsunuz. Ancak sanırım ben devam etmeyeceğim :) Çünkü sırada keşfedilecek çok kitap var.

24 Nisan 2014 Perşembe

Idefix Siparişlerim
















Idefix'in bahar kampanyasından aldığım kitaplar heyecanla okunmayı bekliyor. Metis Yayınları'ndan bir kitap alınca aşağıdaki sevimli Metis defterini, herhangi bir alışverişte ise sabitfikir dergisini hediye olarak gönderiyorlardı.



sabitfikir dergisi'ni ilk defa okudum ve çok hoşuma gitti, içindeki kitap önerilerinden sonra bir sipariş daha verdim, çocukların ne zamandır istediği Karlar Ülkesi DVD'si ile birlikte.



18 Nisan 2014 Cuma

GABRIEL GARCIA MARQUEZ'in Veda Mektubu..

Fonda Chris de Burg - Sealed With a Kiss parçasıyla aşağıda Marquez'in veda mektubu.. :(

Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni 
ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama 
en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve 
düşünürdüm. 
Eşyaların maddi yönlerine değil anlamlarına değer verirdim. 
Az uyur, çok rüya görür, gözümü yumduğum her dakikada, 60 saniye 
boyunca ışığı yitirdiğimi düşünürdüm. 
İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır. 
Baskaları durduğu zaman yürümeye devam ederdim. Başkaları uyurken 
uyanık kalmaya gayret ederdim. Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı 
dondurmanın tadından zevk almaya bakardım. 
Eğer Tanrı bana birazcık can verse, basit giyinir, yüzümü güneşe çevirir, 
sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla açardım. 
Tanrım, eğer bir kalbim olsaydı nefretimi buzun üzerine kazır ve 
güneşin göstermesini beklerdim. 
Gökyüzündeki aya, yıldızlar boyunca Van Gogh resimleri çizer, Benedetti 
şiirleri okur ve serenatlar söylerdim. 
Gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan dikenlerinin acısını 
hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek isterdim. 
Tanrım bir yudumluk yaşamım olsaydı... Gün geçmesin ki, 
karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve 
erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna 
ederdim. Ve aşk içinde yaşardım. 
Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne 
kadar yanlış olduğunu anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakınca yaşlanr. 
Çocuklara kanat verirdim. Ama uçmayı kendi başlarına öğrenmelerine olanak 
sağlardım. 
Yaşlılara ise ölümün yaşlanma ile değil unutma ile geldiğini 
öğretirdim. 
Ey insanlar! Sizlerden ne kadar da çok şey öğrenmişim. Tüm 
insanların, mutluluğun gerçekleri görmekte saklı olduğunu bilmeden, dağların 
zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim. 
Yeni doğan küçük bir bebeğin, babasının parmağını sıkarken aslında onu 
kendisine sonsuza dek kelepçeyle mahkûm ettiğini öğrendim. 
Sizlerden çok şey öğrendim. Ama bu öğrendiklerim 
pek işe yaramayacak. Çünkü hepsini bir çantaya kilitledim. Mutsuz bir 
şekilde... 
Artık ölebilir miyim?

15 Nisan 2014 Salı

Tarihçi


Kitabın Yazarı: Elizabeth Kostova

Yayınevi: İnkılap Kitabevi

Sayfa sayısı: 648

Nereden kaça aldım?: Arkadaş

2 aydır devam ede(meye)n okumam sonunda bitti. Kitap kötü müydü hayır, hatta ilginç bir konusu vardı. Öyle ki bu sayede Drakula'nın efsanevi tarihini öğrenmiş oluyorsunuz, İstanbul, Macaristan, Bulgaristan arasında mekik dokuyan kahramanlar Drakula'nın izini sürerlerken korku, heyecan ve Drakula'nın zamanında insanları nasıl işkencelerle öldürdüğünü okuyup kanınızın donmasına engel olamıyorsunuz. Paul'le birlikte babasının  dolayısıyla Drakula'nın izini süren Helen'in Türkler hakkındaki olumsuz fikirlerini de okuyup nasıl düşündükleri hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. 

Kitabı bitirdikten sonra kısa bir araştırma yaparım, bu kitabın da film haklarının satın alınmış olduğunu okudum. Filmi kitabından daha heyecanlı olabilir ancak henüz ortada elle tutulur bir şey yok.

"İnsanoğlunun yapmış olduğu büyük kötülükler kuşaklar, yüzyıllar, hatta bin yıllar boyunca yaşar. Ve bizim tek tek bireyler olarak yaptığımız iyi şeyler, kısa ömrümüzle birlikte yok olur gider." (s.76)