Kitabın Yazarı: Uğur Yücel
Yayınevi: Can
Sayfa sayısı: 149
Şafak sayesinde ilginç kitaplar okumaya devam ediyorum. Bu kitap her ne kadar bana hitap etmese de çok farklı bir deneyim yaşadığımı düşünüyorum. Zaman zaman İhsan Oktay Anar'ı anımsasam da kitabı okurken birden argo cinsellik kelimeleri giriyor cümleye :). Donup kalıyorsunuz noluyor diye.. Uğur Yücel'in çok çok farklı bir kalemi olduğunu söyleyebilirim. Kullandığı kelimeleri görünce vay be diyorsunuz kelime haznesi ne kadar geniş, ya da kelime haznem ne kadar dar diye de düşünebilirsiniz :). Türk edebiyatına çok farklı bir soluk getirdiğini düşünüyorum, okumalısınız.
Kitaptan rastgele seçtiğim bir paragrafı alıntı yapmak istiyorum ki dili hakkında ufak bir fikriniz olsun.
"Prostia'da akşam çalgıcıları, asıl nefeslerini bir gün sonraki düğüne saklayıp tıngırım mıngırım aşk şarkıları çalıyor. Gelin kız, arkadaşlarıyla çeşme yanında uzak diyarların türkülerini okuyordu. Gelin kız mırın kırın ederek ağzının ucundan okuyordu türkülere karışan duaları. Bilmediği bir nedenle. Gerdek uzak! Valakso köyünden tüccar Odisseas kendine türkülerden uzak! Yaşlı beyaz göğüs kıllarına boğulacaktı. İnce bacaklar saracaktı bedenini bir gece sonra. Tam dolunayda verecekti cıvır vücudunu elalemin adamına." (s.86)