Sayfalar

24 Eylül 2013 Salı

Brida




Kitabın Yazarı: Paulo Coelho

Yayınevi: Can

Sayfa sayısı: 214

Nereden kaça aldım?: Tepe Prime Can Yayınları kampanyası

Arka kapak yazısından etkilenmemek mümkün değil. Konusuyla da beni cezbedip hemen içine alan bir kitap oldu. İçerik cüretkar tavsiyelerle dolu.. Kendimi evet ya yapabilirim gibi hissettim sayfalar arasında dolaşırken. Sonra gerçek dünyaya geri döndüm :). Ruh eşi ile ilgili açıklamalarda epey düşündüm kendi kendime. Kitaba göre ruhlar da bölünerek çoğalıyorlar ve kendi ruh eşini bulduğunda gerçek aşkı bulmuş oluyorsun.. Her insan ömrünü kendi ruh eşini aramakla geçiriyor, kimisi buluyor, kimisi bulduğunu sanıyor, kimisi de bulamıyor. Spiritüel dünyaya kısa bir gezi yaptım kitap sayesinde, sevdim.

"Yolunu bulduğun zaman korkmamalısın. Hata yapacak kadar cesur olmalısın. Hayal kırıklığı, yenilgi ve umutsuzluk, Tanrı'nın bize yol gösterme araçlarıdır." (s.25)

"Yaşamında önemli bir şeyle karşılaşınca bütün öteki önemli şeylerden vazgeçmen gerekmez." (s.171)

' "Hiçbir zaman utanma" dedi.
 "Hayatın sana sunduğu her şeyi kabul et ve her kadehten içmeye çalış. Bütün şarapların tadına bakmak gerekir; kiminden bir yudum alırsın, ama diğerlerini şişeyi bitirinceye kadar içersin."
 "Hangisinin hangisi olduğunu nasıl anlayacağım?"
 "Tadına bakarak. İyi bir şarabın tadını, ancak daha önce kötü bir şarap içmişsen anlarsın." ' (s.205)

23 Eylül 2013 Pazartesi

Medet




Kitabın Yazarı: Sezgin Kaymaz

Yayınevi: İletişim

Sayfa sayısı: 296

Nereden kaça aldım?: Oku&Oku

Sezgin Kaymaz'ın elimdeki son kitabını da okumuş bulunuyorum. Şimdi yazarken "Kün" adlı kitabının Mart ayında yayınlandığını yeni fark ettim :).  Ama uzun bir süre Sezgin Kaymaz okumam sanırım. Aslında bu kitabı roman sanıyordum fakat uzun hikayelerden oluşuyormuş. Hikaye okumaktan hoşlanmamama rağmen severek okudum. En sevdiğim hikaye "Tevzadze Kim?" oldu. En sıkıldığım ise "Hayırlı Yolculuklar" aynı şey o kadar çok tekrarlanmış ki çok sıkıldım. Ama Sezgin Kaymaz bu kitabında fantastik öğelerden diğer okuduğum romanlarda olduğu kadar faydalanmamış. Sevdim mi evet, size de öneririm.

Cumartesi günü kısa bir Ankara turu yaptık. Hamam önü, Kale ve sokakları, Pirinç Han'ı keşfettik oysa ki çok bilinen bir hanmış. Yolda emekli iş arkadaşımız Belgin Yasinoğlu ile karşılaştık. Resim atölyesine davet etti bizi, çayımızı içip güzel yağlı boya eserlerinden en sevdiğimi dağ evimiz için aldım. Emekli olursam Belgin Hanım gibi sevdiğim bir işi yaparak devam etmeyi çok isterdim. Bu kadar dolaşmanın sonunda ayaklarım ağrımadı mı hem de nasıl sızlıyordu tahmin edemezsiniz. Çocukları teyzemden alıp eve geçtim. Kahvemin yanına klasikleşen lezzet "Kopartma Kurabiye" den yaptım hemen. Sonrası ilk resimde gördüğünüz keyif karesi ve bir kitabın sonuna gelme sevinci :). Gününüz hep dolu dolu geçsin.

"Pişmanlık, çuvala tıkılmış seksen tane kedi gibiydi içinde. Amansız pençeler atıyordu ciğerine." (s.220)