Kitabın Yazarı: Oğuz Atay
Yayınevi: İletişimSayfa sayısı: 724
Nereden kaça aldım?: ARKADAŞ
Bu efsane kitabı okurken şekilden şekle girdim :) ve girdiğim şekilleri de kolaj yaptım. Çok sevdim, çok paylaştım, çok sahiplendim, çok efkarlandım, çok düşündüm, çok keyif aldım, çok hüzünlendim, çok dinlendim, çok yoruldum, çok uzaklaştım, çok yakınlaştım, çok uzattım ve bu çok hoşuma gitti. 1970'li yıllarda yazılmış bu kitapta, kendimi o kadar o ana yakın hissettim ki...
"Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdı?" (s.202)
"Tarih bir tahriften ibarettir. Tarih, geçmişten geleceğe uzanan ve bugün gördüğümüz bir rüyadır." (s.231)
"Çürümek dedim de aklıma geldi: bugün iş peşinde koşmalıyım. Daire dediklerine göre, çevresinde dönüp duracaksın. Yumuşak bir dönüş: yavaş yavaş yıpratır insanı." (s.290)
"Birinci sınıf okuyucu; hayır, daha ileri: lüks okuyucu. Kitaplarının böyle okunduğunu bilselerdi fakirler, kim bilir ne kadar sevinirlerdi. Durmadan yazarlardı; bir türlü ölemezlerdi." (s.397)
"Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptığını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım." (s.598)
"Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler." (s.611)
"Montaigne, kötü davranışlardan, istediğiniz için kaçının, diyor: beceremediğiniz için değil." (s.612)
Bu efsane kitabı okurken şekilden şekle girdim :) ve girdiğim şekilleri de kolaj yaptım. Çok sevdim, çok paylaştım, çok sahiplendim, çok efkarlandım, çok düşündüm, çok keyif aldım, çok hüzünlendim, çok dinlendim, çok yoruldum, çok uzaklaştım, çok yakınlaştım, çok uzattım ve bu çok hoşuma gitti. 1970'li yıllarda yazılmış bu kitapta, kendimi o kadar o ana yakın hissettim ki...
"Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdı?" (s.202)
"Tarih bir tahriften ibarettir. Tarih, geçmişten geleceğe uzanan ve bugün gördüğümüz bir rüyadır." (s.231)
"Çürümek dedim de aklıma geldi: bugün iş peşinde koşmalıyım. Daire dediklerine göre, çevresinde dönüp duracaksın. Yumuşak bir dönüş: yavaş yavaş yıpratır insanı." (s.290)
"Birinci sınıf okuyucu; hayır, daha ileri: lüks okuyucu. Kitaplarının böyle okunduğunu bilselerdi fakirler, kim bilir ne kadar sevinirlerdi. Durmadan yazarlardı; bir türlü ölemezlerdi." (s.397)
"Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptığını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım." (s.598)
"Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler." (s.611)
"Montaigne, kötü davranışlardan, istediğiniz için kaçının, diyor: beceremediğiniz için değil." (s.612)
bir türlü havasına giremedim tutunamayanların. oysa öyle çok istiyorum ki okumayı..
YanıtlaSil