Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa sayısı: 448 sayfa
Nereden kaça aldım?: D&R
Elif Safak'in tüm romanlarını Ískender ile birlikte tamamlamis oldum. Kitabi sonunu cok merak ederek okudum. Fakat Pinhan ya da Mahrem'deki kadar mistik bir anlatim ve konu yoktu. Elif Şafak degil de baska bir yazar okuyor gibi hissettim. Ayrica kitapta İskender değil de Pembe'nin hayatı anlatiliyor gibiydi ve Pembe'yi cok sevdim. Cemile'yi de en az ikizi kadar sevdim. Kitabin basinda hikayeyi olusturanlarin soyagacina yer verilmis, cok da iyi olmus. İlk sayfalarda donup donup bakma ihtiyaci duyuyorsunuz. Ailenin bireyin yetismesinde ne kadar onemli oldugunu gozle
r onune sererken, cok acimasiz davranmis Elif Safak. Her ailede en az bir vukuat var. Bu kadar da olmaz dedigim yerler oldu ama hepsini gayet akici bir sekilde yazdigi icin, okurken kendinizden geciyorsunuz. Ben cok sevdim, herkese de okumasini oneririm. Sevdigim bir kac cumle;
"Zaten tehlikenin insanin en az bekledigi yerden eldigine inanirdi." (s.41)
"Evrendeki her cisim, ne kadar albenisiz ya da ehemmiyetsiz gorunurse gorunsun, bir baska seye yanit olsun diye yaratilmisti." (s.245)
"Cemile'ye oyle geliyordu ki insanlar her hususta birkac gozde seciyor, geri kalanlarin kiymetini bilmiyordu."(s.248)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder